Biz öğrencilerimize özgürce deneyimler yaşayabilecekleri ilgi yetenek ve yaratıcılıklarını geliştirebilecekleri bireyselleşmesini destekleyen araştırmacı ve sorgulayıcı kimliklerini pekiştiren kaliteli bir okul öncesi eğitim sunmaktayız.
Bu yolda Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı disiplinli benlik saygısı gelişmiş doğayı hayvanı koruyan sevgi dolu nesiller yetiştiriyoruz.
Bununla birlikte bir çok sistemin karma eğitim sistemi sunmaktayız çoklu zeka kuramı gems projesi reggio emilia ve montosori yöntemini eğitim felsefesi olarak kabul etmekteyiz.
Bir çocuk birçok alanda desteklenmeli ve yaratıcılıkları ön plana çıkmalıdır.
3 dilde eğitim verten okul öncesi eğitim kurumuyuz.
Okulumuzda tam zamanlı pedagog eşliğinde hem türk hemde yabancı uyruklu eğitmenlerle eğitim verilmektedir.
Öğrencilerimiz günlük aktivitelerin uygulamalarında ve oyun zamanlarında yabancı dil konusunda uzman eğitmenler liderliğinde İngilizce Rusça ve fıransızca öğrenmekte ve dili dil ortamında öğrenmektedir.
Okulumuz 2 -6 yaş arası çocuklara eğlenceli ve zengin bir eğtim program sunmaktadır. Bahçe bahçe oyunları öğle uykuları sağlıklı beslenme günlük yaşanımı önemli yer tutar.
Eğitim Sistemlerimiz
ÇOKLU ZEKA SİSTEMİ
çoklu zeka kuralına göre bireyler sadece sayısal ve sözel beceriler değil uzmansal müzikal bedensel-sayısal öze dönük ve doğa ile ilgili belirgin becerilere sahiptir-bu nedenle eğitimedede sadece dil ve mantık-matematik – zekaları değil diğer tüm zekalar dikkate alınmalıdır – öğretmenler sınıf tüm zekalar dikate alınmalıdır-öğretmenler sınıf ortamında bakarak hedeflere uygun yönetmeleri seçmektedir bireyin zekasının gösterisi nedir sorusuna en sık veriler cevaplar-pıroblemler çözüm mantığını kullanma ve eleştirel düşünme beceridir bu yaklaşım geçmişte bireylerin yeteneklerinin zamanlaması ve bunlara göre sınıflara ayırarak uygun eğtim ortamın yaratılmasıdır
Çoklu zekâ kuramı, her insanın çeşitli zekâ alanlarının tümüne sahip olduğu ancak bu alanların değişik düzeylerde olabildiği, her insanın, çeşitli zekâ alanlarından her birini yeterli düzeyde geliştirebileceği, çeşitli zekâ alanları, genellikle bir arada ve karmaşık bir yapıda çalıştıkları ve insanın herhangi bir alanda zeki olmasının tek değil bir çok yolu olabileceği yaklaşımlarından hareketle geliştirilmiştir.uzamsak, içsel, kişilerarası, doğa ve bedensel-kinestetik zeka alanlarını içermektedir.
WALDROF
Çocukların sosyal, duygusal, ruhsal, ahlaki, fiziksel ve zihinsel açılardan dengeli bir biçimde ve çok yönlü olarak gelişebilmesini amaçlar. Çocukların bireyselliğini, özgüvenlerini ve bütünlüğünü desteklemeye ayrıca önem verilir. Çocukların sanat, müzik, hareket ile öğrendikleri; keşfederek, deneyimleyerek yaşantılarını zenginleştirdikleri düşünülür. Çocukların birbiriyle rekabet etmektense birbirlerine saygı duyarak, yardımlaşarak toplumsal aidiyet duygusu edinmeleri teşvik edilir. Waldorf yaklaşımı çocuğun sağlam bir öğrenme sevgisi oluşturmasının gelecekte ihtiyacı olan akademik becerileri geliştirebilmesinin bir ön koşulu sayar.
SINIF ORTAMI
Sınıf ortamı çocukların duyularının estetik ve düzen içerisinde geliştirilmesine yardımcı olacak şekilde düzenlenir. çocuklar çevrelerine karşı son derece duyarlıdır ve tüm duyu organlarını kullanarak çevreleri hakkında bilgi edinirler. Bu nedenle sınıftaki duvarların, mobilyaların ve malzemelerin renkleri oldukça önemlidir. Sade, ve göz yormayan açık renkler tercih edilir. Doğal ve sağlam malzemelerden yapılmış mobilyalar kullanılır.
GEMS
Gems etkinlikleri öğrencilerin temel fen ve matematik kavramlarını anlamalarını ve günlük yaşamlarında gerek duydukları sorgulama alışkanlığını edinmelerini sağlamaktadır.
GEMS Projesinin Amaçları Nelerdir?
GEMS Projesi şu amaçları gerçekleştirmek için etkinliğe dayanan bir yöntemi kullanmaktadır:
Bağımsız öğrenen ve eleştirel düşünebilen bireyler yaratmak.
Öğrencilerin fen ve matematikteki öncü kavramları anlamalarını sağlamak.
Temel fen ve matematik becerilerinin önemini göstermek.
Fen ve matematiğe karşı olumlu bir tutum edinilmesini sağlamak.
Reggio Emilia: “Çocuğun Yüz Dili”
Reggio Emilia yaklaşımında, çocuklara somut yaşantılar sunulur, bu sayede yeni deneyimler kazanmalarına yardımcı olunur. Çocuklar araştıran, üreten ve hipotezlerini test eden kişilerdir. Kendilerini ifade ederken çok farklı sembolik araçlardan yararlanabilirler. Örneğim, resim, heykel, müzik, gölge oyunları, dramatik oyun gibi. Reggio yaklaşımında buna “Çocuğun Yüz Dili” adı verilir. Çocukların düşüncelerini ve duygularını herkes tarafından görünür kılmak adına kullandıkları birçok sayıda dile sahip olduklarına inanılır. Bu diller aracılığıyla çocukların sembolik düşünmesi, yaratıcılığı ve iletişim becerileri gelişir.
Bir çocuk 100’den ibarettir.Bir çocuğun 100 lisanı,100 eli,100 fikri,100 düşünme şekli,oynama şekli ve konuşma şekli vardır.100 her zaman 100…dinleme şekli,sevme şeklidir; şarki söylemek ve anlamak için,keşfetmek için…100 zevk,100 dünyaicat etmek için,hayali kurulacak 100 dünya.Bir çocuğun 100 lisani vardır; (ve yüzlerce yüzlerce dahası) ama 99’unu çalıyorlar. Okul ve bu kültür, kafayla vücudu ayırıyor. Onlar çocuğa:elleri olmadan düşünmesini,kafasi olmadan yapmasını,zevk almadan anlamasını,sadece yılbaşlarında ve bayramlardasevip şükretmesini söylüyorlar. Onlar çocuğa: zaten orada olan bir dünyayı keşfetmesini söylüyorlarve geri kalan 99unu çalıyorlar.Onlar çocuğa:iş ve oyunun,gerçek ve fantezinin,bilim ve hayal etmenin,yerin ve göğün,sebep ve rüyanınbirbirine ait olmadığını söylüyorlar.Ve onlar çocuğa100’ün orada olmadığını söylüyorlar.Çocuk onlara:İmkansız, 100 işte orada! diyor.
Maria Nontosori
Bu yaklaşımda öğretilecek olan bilgiler, çocukların anlayabileceği düzeyde somutlaştırılır ve ezber kaygısı olmadan öğrenilmeleri için de bir takım yöntem ve materyallerle sunulur. Farklı duyu organları ile materyallerin çeşitli özelliklerini keşfetmeleri, öğrenmeleri için çocuklara özgür ve rahatlatıcı bir ortam sunulur. Çocuklara ihtiyacı olan çevreyi sağlamak ve o çevre içerisinde bağımsız bir şekilde öğrenmesine olanak sunmak esas alınır. Montessori yaklaşımında gerçeklik ve doğallık büyük önem taşır.
Sınıflarda ve okuldaki diğer alanlarda çocuklar istedikleri şekilde, özgürce dolaşma hakkına sahiptirler. Aynı zamanda, sınıflarda alışılmışın dışında, farklı yaş gruplarından çocuklar bulunur. Bu sistem, çocukların birbirlerinden öğrenmelerine, deneyim kazanmalarına ve toplumsal gelişimlerine olanak sağlamaktadır..
Sınıflarda, çocuğun istediği etkinliği seçebilmesi için gerekli ortam hazır bulunur; dolayısıyla çocuklar ne yapmak istediklerine kendileri karar verirler. Kendilerine ve ilgilerine göre seçtikleri etkinliklerle, istedikleri süre boyunca ilgilenirler.
Montessori sınıflarında öğretmen, alışılmış “öğreten” rolünden daha farklı bir konumdadır. Her şeyden önce öğretmen çevreyi hazırlayan/tasarlayan kişidir. Çocukların çevre ile ilişkiye girmelerinden, deneyim kazanmalarından sorumludur. Çocuklara kaynak oluşturan ve sunan öğretmen, öğreten kişiden çok bir rol modelidir.
Öğretmenin bir diğer önemli rolü ise sınıf içerisinde sürekli olarak gözlem yapması ve kayıt tutmasıdır. Bu şekilde, her çocuğun gelişimini detaylı olarak inceler ve bireysel gelişimlerini değerlendirir.
‘Bilimsel araştırmalar göstermektedir ki eğitim, öğretmenin verdiği bir şey olmaktan çok bireyin kendisi tarafından yürütülen doğal bir süreçtir ve dinleyerek değil içinde bulunulan çevrede bireyin kendi yaşantıları sonucu elde ettiği deneyimler ile kazanılır. Eğitimci ancak bu muazzam doğal sürece yardımcı olabilir. Bu yardımı sayesinde, insan ruhunun özgürleşmesine tanıklık eder. Olayların ve olanların kurbanı olan bir nesil yerine, insanlığın geleceğine şekil verebilen hayat görüşüne sahip yeni bir neslin doğmasını sağlar.’
Maria Montessori (Education For a New World)
Dünyada 100 yıldır uygulanmakta olan Montessori eğitim sisteminin temel felsefesi; çocuğa çok fazla müdahale etmeden, kendi seçtiğini öğrenme, kendi kendine öğrenme, kendi kendine çalışma ve hatasını düzeltme özgürlüğünü sağlamaktır. Bu öğrenme sisteminde öğretmen çocuğun asistanı rolündedir. Öğretmenin görevi, gereksinim duyan çocukları en doğru zamanda destekleme, yönlendirme ve onlarla öğrenme sürecini paylaşmaktır.
2-3 yaşından itibaren hareket alanı genişleyen çocuğa engelleyici tutum ve davranışlar gösterilmediğinde araştırma ve keşfetme duygusu gelişir. Bizim bu dönemde yapmamız gereken var olan potansiyeli uygun çevre koşulları ve doğru zamanda (ne erken ne de geç) verilen doğru destek ile en üst düzeyde desteklemektir. Montessori eğitim sisteminde yer alan çocuk tamamen kendi ilgi ve ihtiyaçları gözetilerek hazırlanmış son derece özel ve özenli çevre içinde temel bilişsel becerileri kazanırken aynı zamanda geliştirdiği dikkat çekici iç disiplin ve düzen ile en başta kendine, bununla beraber etrafındaki insanlara ve doğaya saygı bilincini de benimser. Kendini önemli ve değerli hisseden çocuk aynı hisleri çevresi içinde duyar.
Montessori yöntemi özünde bir kurallar sisteminden oluşmaktadır. Çocuğa sunulan kurallar onun özgürlük alanının da belirleyicileridir. Sınırsız özgürlük olamayacağı gibi kuralsız özgürlükte olamaz. Fakat bu kurallar sisteminde çocuğun öğrenme özgürlüğü ve bireysel düşüncesi asla engellenmez. Aksine yaratıcı gücü, bireyselliği ve bağımsız davranma gücü desteklenir. Montessori sisteminin özünü oluşturan kurallardan bazıları şunlardır:
Hiç kimse başkasına zarar verme hakkına sahip değildir.
Her birey kendi kendine çalışma hakkına sahiptir.
Materyalin her biri sınıfta sadece bir adettir. Çalışma sonunda materyali rafa kaldırmak zorundayız. (bizden sonra çalışmak isteyen arkadaşımız için hazır bırakmalıyız.)
Bir çocuk bir materyale konsantre olmuş çalışıyor ise hiç kimse onu rahatsız edemez. Herkes çalışmasını bir başkası tarafından engellenmeden sürdürme hakkına sahiptir.
Okullarımızdaki bu kurallar ve disiplin öte tarafta çocuklara sağladığımız eşsiz özgürlük hiçbir şekilde çocuklara sözlü olarak öğretilmez. Çocuklar tamamen okullarımızın günlük yaşantısında zaten var olan düzen sükûnet ve ahengine uyum sağlarlar. Öğretmenlerin ses tonu, sakinlikleri ve çocuğa yaklaşımları Montessori okullarını diğer okullardan ayıran en önemli özelliktir.
Montessori okullarında karma yaş uygulaması sistemin en temel özelliklerindendir. Canlı bir sosyal yaşam okullarımızın vazgeçilmez ilkesidir. Binalarda sınıflar arasında duvarlar ya da kesin sınırlar yoktur. Böylece tamamen gerçek toplumsal yaşamın bir örneği görürüz.
Çocuklar arasında yarış duygusu yoktur. Çocuklar sadece kendi kendileri ile yarışırlar. Ödül ve ceza kullanılmaz. Küçükler büyükleri gözlemleyerek model alırlar, büyükler küçükleri kollayarak bildiklerini onlara öğretir aynı zamanda kendi bilgilerini de bu anlamda pekiştirme şansına sahip olurlar. Çocuklar arasında çocuk ve yetişkin arasında olandan çok daha doğal bir iletişim vardır. Yetişkinlerin koruyucu ve kollayıcı tavırlarındansa birbirlerine ne zaman yardım edilmesi gerektiğini en iyi çocuklar bilir.
Montessori okullarında kullanılan materyaller tamamen sistemin özel ve özgün materyalleridir. Her bir materyalin ayrı bir amacı ve sunuş yöntemi vardır. Montessori metodundan tam olarak olumlu geri dönüş alınabilmesi için bu materyallerin eğitim ortamında bir bütün olarak yer alması ve mutlaka Montessori eğitimi bilgi ve tecrübesi olan kişiler tarafından uygun ve düzenli bir sırada uygulanması gerekmektedir. Bu materyalleri ana başlıklar halinde aşağıdaki gibi gruplandırabiliriz:
Günlük Yaşam: Çocuğun günlük yaşantısı içinde her zaman karşılaştığı aktiviteleri pratik etmesini sağlar. Bu materyaller gerçek hayattaki ile tıpatıp aynıdır Tek fark çocuğun kullanabileceği ölçülerde olmasıdır.(Örnek: Ayakkabı bağcığı bağlama, saç örgüsü örme, limonata yapma)
Dil Materyalleri: Çocuğun sözel olarak kendini daha doğru ifade etmesine yardım edecek materyaller ayrıca okuma yazma çalışmaları için çok sağlam bir temel oluşturacak materyaller vardır. (Örnek: Sınıflandırılmış kartlar, Model harfler, Harfleri çizgi üzerine yerleştirme)
Genel Kültür: Coğrafya, zooloji, botanik Montessori okullarında ciddi anlamda işlenen konulardır. Dünyayı önce bir bütün olarak ele alırız. Kıtaları, coğrafi şekilleri vb. öğrendikten sonra zooloji ve botanik ile dünyayı dekore etmeye başlarız.( Örnek: Montessori okullarında doğru bir eğitim almış bir çocuk 6 yaşına geldiğinde Avrupa ve Asya ülkelerinin harita üzerindeki yerlerini, bayraklarını bilir. Yaprak çeşitlerini bilir ve gördüğü yaprakları iğne biçimli, böbrel biçimli, spatula biçimli vb. isimlendirir.)
Duyusal Materyaller: Çocuğun doğumundan itibaren duyu organları yolu ile zaten gözlemlediği ve zihnine kaydettiği bilgileri daha düzenli ve organize hale getirerek kullanılmasını sağlayan materyallerdir.(Örnek: Koklama termosları, ısı termosları, geometri kabini, tat alma egzersizi)
Matematik Materyalleri: Montessori okullarında amaç matematiğin temel mantığının çocuğa kazandırılması böylece çocuğa matematiğin sevdirilmesidir. Matematik materyallerimiz son derece organize bir biçimde en somuttan en soyuta doğru çocuğa matematiğin temel kavramlarını ve bakış açısını kazandırmak üzere düzenlenmiştir (Örnek: Sayma çubukları, renkli boncuk materyali, kesir çalışmaları, toplama yılanı)
Hedefimiz
Çocukların fiziksel, zihinsel, duygusal ve sosyal gelişimine, uyarıcı ve sağlıklı çevre koşullarının sağlanmasına yardımcı olmak Kişilik gelişimlerini eğitimin temel hedefleri doğrultusunda güçlendirmek ve yönlendirmek,
İlkokula hazırlık; Çocukları okul yaşamının sosyal ve zihinsel yönden hazır oluşlarını cevap verecek bilgi beceri ve tavırla sahip kılmak,
Özellikle sosyo-ekonomik düzeyi düşük ailelerden zedeleyici koşullardan gelen çocukların ekonomik, sosyal ve kültürel yoksulluklarının olumsuz etkilerini ortak bir yetişme ortamı içinde okul aile birliğinde kaynaklanan koruyucu önlemlerle gidermek yada hafifletmek,
Ana-babanın kapsamına alınan planlamalarla onların, çocuk yetiştirme ile ilgili eğitimsel görüşlerini etkilemek ve bu konu ile ilgili beceri, tavır ve alışkanlıklarını yönlendirmek
Çocuğun fiziksel ve zihinsel gelişiminde etkinlik sağlamak;
Fiziksel ihtiyacın karşılanması ve sağlığının korunması,
Çocuğa fiziksel bir yapının tanımlanması için gerekli uyarıcı ortamın sunulması,
Fiziksel yapının etkin bir biçimde kullanılması,
Kas gelişiminin sağlanması
Çocukta duygusal güveni sağlamak;
Etkin bir sevgi anlayışının yaratılması,
Çocukta kendine karşı olumlu bir tavrın geliştirilmesi
Çocuğun sağlıklı sosyalleşme süreci içinde gelişmesine olanak sağlamak;
Gurupla çalışma ve gurup içi sağlıklı etkileşim olanaklarının sunulması,
Sosyal çevrenin tanınması için gerekli etkinliklerin düzenlenmesi,
Kültürel değerlerin özümlenmesi ve değerlendirilmesine olanak sağlaması,
Sosyal uyum sağlaması,
Temel alışkanlıkların kazandırılması
Çocuğun sağlıklı kişilik değişikliğine olanak tanımak;
Benlik kavramının gelişmesi,
Kendini anlatma, açığa vurma olanaklarının sağlanması,
Bağımsızlığın geliştirilmesi,
Öz denetim sağlanması,
Çocukta öğrenme becerisini geliştirmek;
Uyarıcı çevre koşullarının sunulması,
Akıl yürütme yeteneğinin genişletmesi,
Yaratıcılığın geliştirilmesi,
Dilin zenginleştirilmesi,
Çocuğu okul yaşamına hazırlamak;
Okul yaşamı için gerekli sosyal becerilerin elde edilmesini sağlar,
Etkin öğrencilik için zihinsel olgunluk seviyesin elde edilmesine olanak sağlaması
Altay Çeşme Mahallesi Oba Çıkmazı Sok No 6 Maltepe Kaymakamlığı Karşısı
Maltepe
İstanbul
95014
TÜRKİYE
Maltepe Neşeli Gökkuşağı Anaokulu
Neden Neşeli Gökkuşağı Anaokulu
Biz öğrencilerimize özgürce deneyimler yaşayabilecekleri ilgi yetenek ve yaratıcılıklarını geliştirebilecekleri bireyselleşmesini destekleyen araştırmacı ve sorgulayıcı kimliklerini pekiştiren kaliteli bir okul öncesi eğitim sunmaktayız.
Bu yolda Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı disiplinli benlik saygısı gelişmiş doğayı hayvanı koruyan sevgi dolu nesiller yetiştiriyoruz.
Bununla birlikte bir çok sistemin karma eğitim sistemi sunmaktayız çoklu zeka kuramı gems projesi reggio emilia ve montosori yöntemini eğitim felsefesi olarak kabul etmekteyiz.
Bir çocuk birçok alanda desteklenmeli ve yaratıcılıkları ön plana çıkmalıdır.
3 dilde eğitim verten okul öncesi eğitim kurumuyuz.
Okulumuzda tam zamanlı pedagog eşliğinde hem türk hemde yabancı uyruklu eğitmenlerle eğitim verilmektedir.
Öğrencilerimiz günlük aktivitelerin uygulamalarında ve oyun zamanlarında yabancı dil konusunda uzman eğitmenler liderliğinde İngilizce Rusça ve fıransızca öğrenmekte ve dili dil ortamında öğrenmektedir.
Okulumuz 2 -6 yaş arası çocuklara eğlenceli ve zengin bir eğtim program sunmaktadır. Bahçe bahçe oyunları öğle uykuları sağlıklı beslenme günlük yaşanımı önemli yer tutar.
Eğitim Sistemlerimiz
ÇOKLU ZEKA SİSTEMİ
çoklu zeka kuralına göre bireyler sadece sayısal ve sözel beceriler değil uzmansal müzikal bedensel-sayısal öze dönük ve doğa ile ilgili belirgin becerilere sahiptir-bu nedenle eğitimedede sadece dil ve mantık-matematik – zekaları değil diğer tüm zekalar dikkate alınmalıdır – öğretmenler sınıf tüm zekalar dikate alınmalıdır-öğretmenler sınıf ortamında bakarak hedeflere uygun yönetmeleri seçmektedir bireyin zekasının gösterisi nedir sorusuna en sık veriler cevaplar-pıroblemler çözüm mantığını kullanma ve eleştirel düşünme beceridir bu yaklaşım geçmişte bireylerin yeteneklerinin zamanlaması ve bunlara göre sınıflara ayırarak uygun eğtim ortamın yaratılmasıdır
Çoklu zekâ kuramı, her insanın çeşitli zekâ alanlarının tümüne sahip olduğu ancak bu alanların değişik düzeylerde olabildiği, her insanın, çeşitli zekâ alanlarından her birini yeterli düzeyde geliştirebileceği, çeşitli zekâ alanları, genellikle bir arada ve karmaşık bir yapıda çalıştıkları ve insanın herhangi bir alanda zeki olmasının tek değil bir çok yolu olabileceği yaklaşımlarından hareketle geliştirilmiştir.uzamsak, içsel, kişilerarası, doğa ve bedensel-kinestetik zeka alanlarını içermektedir.
WALDROF
Çocukların sosyal, duygusal, ruhsal, ahlaki, fiziksel ve zihinsel açılardan dengeli bir biçimde ve çok yönlü olarak gelişebilmesini amaçlar. Çocukların bireyselliğini, özgüvenlerini ve bütünlüğünü desteklemeye ayrıca önem verilir. Çocukların sanat, müzik, hareket ile öğrendikleri; keşfederek, deneyimleyerek yaşantılarını zenginleştirdikleri düşünülür. Çocukların birbiriyle rekabet etmektense birbirlerine saygı duyarak, yardımlaşarak toplumsal aidiyet duygusu edinmeleri teşvik edilir. Waldorf yaklaşımı çocuğun sağlam bir öğrenme sevgisi oluşturmasının gelecekte ihtiyacı olan akademik becerileri geliştirebilmesinin bir ön koşulu sayar.
SINIF ORTAMI
Sınıf ortamı çocukların duyularının estetik ve düzen içerisinde geliştirilmesine yardımcı olacak şekilde düzenlenir. çocuklar çevrelerine karşı son derece duyarlıdır ve tüm duyu organlarını kullanarak çevreleri hakkında bilgi edinirler. Bu nedenle sınıftaki duvarların, mobilyaların ve malzemelerin renkleri oldukça önemlidir. Sade, ve göz yormayan açık renkler tercih edilir. Doğal ve sağlam malzemelerden yapılmış mobilyalar kullanılır.
GEMS
Gems etkinlikleri öğrencilerin temel fen ve matematik kavramlarını anlamalarını ve günlük yaşamlarında gerek duydukları sorgulama alışkanlığını edinmelerini sağlamaktadır.
GEMS Projesinin Amaçları Nelerdir?
Reggio Emilia: “Çocuğun Yüz Dili”
Reggio Emilia yaklaşımında, çocuklara somut yaşantılar sunulur, bu sayede yeni deneyimler kazanmalarına yardımcı olunur. Çocuklar araştıran, üreten ve hipotezlerini test eden kişilerdir. Kendilerini ifade ederken çok farklı sembolik araçlardan yararlanabilirler. Örneğim, resim, heykel, müzik, gölge oyunları, dramatik oyun gibi. Reggio yaklaşımında buna “Çocuğun Yüz Dili” adı verilir. Çocukların düşüncelerini ve duygularını herkes tarafından görünür kılmak adına kullandıkları birçok sayıda dile sahip olduklarına inanılır. Bu diller aracılığıyla çocukların sembolik düşünmesi, yaratıcılığı ve iletişim becerileri gelişir.
Bir çocuk 100’den ibarettir.Bir çocuğun 100 lisanı,100 eli,100 fikri,100 düşünme şekli,oynama şekli ve konuşma şekli vardır.100 her zaman 100…dinleme şekli,sevme şeklidir; şarki söylemek ve anlamak için,keşfetmek için…100 zevk,100 dünyaicat etmek için,hayali kurulacak 100 dünya.Bir çocuğun 100 lisani vardır; (ve yüzlerce yüzlerce dahası) ama 99’unu çalıyorlar. Okul ve bu kültür, kafayla vücudu ayırıyor. Onlar çocuğa:elleri olmadan düşünmesini,kafasi olmadan yapmasını,zevk almadan anlamasını,sadece yılbaşlarında ve bayramlardasevip şükretmesini söylüyorlar. Onlar çocuğa: zaten orada olan bir dünyayı keşfetmesini söylüyorlarve geri kalan 99unu çalıyorlar.Onlar çocuğa:iş ve oyunun,gerçek ve fantezinin,bilim ve hayal etmenin,yerin ve göğün,sebep ve rüyanınbirbirine ait olmadığını söylüyorlar.Ve onlar çocuğa100’ün orada olmadığını söylüyorlar.Çocuk onlara:İmkansız, 100 işte orada! diyor.
Maria Nontosori
Bu yaklaşımda öğretilecek olan bilgiler, çocukların anlayabileceği düzeyde somutlaştırılır ve ezber kaygısı olmadan öğrenilmeleri için de bir takım yöntem ve materyallerle sunulur. Farklı duyu organları ile materyallerin çeşitli özelliklerini keşfetmeleri, öğrenmeleri için çocuklara özgür ve rahatlatıcı bir ortam sunulur. Çocuklara ihtiyacı olan çevreyi sağlamak ve o çevre içerisinde bağımsız bir şekilde öğrenmesine olanak sunmak esas alınır. Montessori yaklaşımında gerçeklik ve doğallık büyük önem taşır.
Sınıflarda ve okuldaki diğer alanlarda çocuklar istedikleri şekilde, özgürce dolaşma hakkına sahiptirler. Aynı zamanda, sınıflarda alışılmışın dışında, farklı yaş gruplarından çocuklar bulunur. Bu sistem, çocukların birbirlerinden öğrenmelerine, deneyim kazanmalarına ve toplumsal gelişimlerine olanak sağlamaktadır..
Sınıflarda, çocuğun istediği etkinliği seçebilmesi için gerekli ortam hazır bulunur; dolayısıyla çocuklar ne yapmak istediklerine kendileri karar verirler. Kendilerine ve ilgilerine göre seçtikleri etkinliklerle, istedikleri süre boyunca ilgilenirler.
Montessori sınıflarında öğretmen, alışılmış “öğreten” rolünden daha farklı bir konumdadır. Her şeyden önce öğretmen çevreyi hazırlayan/tasarlayan kişidir. Çocukların çevre ile ilişkiye girmelerinden, deneyim kazanmalarından sorumludur. Çocuklara kaynak oluşturan ve sunan öğretmen, öğreten kişiden çok bir rol modelidir.
Öğretmenin bir diğer önemli rolü ise sınıf içerisinde sürekli olarak gözlem yapması ve kayıt tutmasıdır. Bu şekilde, her çocuğun gelişimini detaylı olarak inceler ve bireysel gelişimlerini değerlendirir.
Montessori Eğitimi
Montessori Sistemine Genel Bir Bakış
‘Bilimsel araştırmalar göstermektedir ki eğitim, öğretmenin verdiği bir şey olmaktan çok bireyin kendisi tarafından yürütülen doğal bir süreçtir ve dinleyerek değil içinde bulunulan çevrede bireyin kendi yaşantıları sonucu elde ettiği deneyimler ile kazanılır. Eğitimci ancak bu muazzam doğal sürece yardımcı olabilir. Bu yardımı sayesinde, insan ruhunun özgürleşmesine tanıklık eder. Olayların ve olanların kurbanı olan bir nesil yerine, insanlığın geleceğine şekil verebilen hayat görüşüne sahip yeni bir neslin doğmasını sağlar.’
Maria Montessori (Education For a New World)
Dünyada 100 yıldır uygulanmakta olan Montessori eğitim sisteminin temel felsefesi; çocuğa çok fazla müdahale etmeden, kendi seçtiğini öğrenme, kendi kendine öğrenme, kendi kendine çalışma ve hatasını düzeltme özgürlüğünü sağlamaktır. Bu öğrenme sisteminde öğretmen çocuğun asistanı rolündedir. Öğretmenin görevi, gereksinim duyan çocukları en doğru zamanda destekleme, yönlendirme ve onlarla öğrenme sürecini paylaşmaktır.
2-3 yaşından itibaren hareket alanı genişleyen çocuğa engelleyici tutum ve davranışlar gösterilmediğinde araştırma ve keşfetme duygusu gelişir. Bizim bu dönemde yapmamız gereken var olan potansiyeli uygun çevre koşulları ve doğru zamanda (ne erken ne de geç) verilen doğru destek ile en üst düzeyde desteklemektir. Montessori eğitim sisteminde yer alan çocuk tamamen kendi ilgi ve ihtiyaçları gözetilerek hazırlanmış son derece özel ve özenli çevre içinde temel bilişsel becerileri kazanırken aynı zamanda geliştirdiği dikkat çekici iç disiplin ve düzen ile en başta kendine, bununla beraber etrafındaki insanlara ve doğaya saygı bilincini de benimser. Kendini önemli ve değerli hisseden çocuk aynı hisleri çevresi içinde duyar.
Montessori yöntemi özünde bir kurallar sisteminden oluşmaktadır. Çocuğa sunulan kurallar onun özgürlük alanının da belirleyicileridir. Sınırsız özgürlük olamayacağı gibi kuralsız özgürlükte olamaz. Fakat bu kurallar sisteminde çocuğun öğrenme özgürlüğü ve bireysel düşüncesi asla engellenmez. Aksine yaratıcı gücü, bireyselliği ve bağımsız davranma gücü desteklenir. Montessori sisteminin özünü oluşturan kurallardan bazıları şunlardır:
Hiç kimse başkasına zarar verme hakkına sahip değildir.
Her birey kendi kendine çalışma hakkına sahiptir.
Materyalin her biri sınıfta sadece bir adettir. Çalışma sonunda materyali rafa kaldırmak zorundayız. (bizden sonra çalışmak isteyen arkadaşımız için hazır bırakmalıyız.)
Bir çocuk bir materyale konsantre olmuş çalışıyor ise hiç kimse onu rahatsız edemez. Herkes çalışmasını bir başkası tarafından engellenmeden sürdürme hakkına sahiptir.
Okullarımızdaki bu kurallar ve disiplin öte tarafta çocuklara sağladığımız eşsiz özgürlük hiçbir şekilde çocuklara sözlü olarak öğretilmez. Çocuklar tamamen okullarımızın günlük yaşantısında zaten var olan düzen sükûnet ve ahengine uyum sağlarlar. Öğretmenlerin ses tonu, sakinlikleri ve çocuğa yaklaşımları Montessori okullarını diğer okullardan ayıran en önemli özelliktir.
Montessori okullarında karma yaş uygulaması sistemin en temel özelliklerindendir. Canlı bir sosyal yaşam okullarımızın vazgeçilmez ilkesidir. Binalarda sınıflar arasında duvarlar ya da kesin sınırlar yoktur. Böylece tamamen gerçek toplumsal yaşamın bir örneği görürüz.
Çocuklar arasında yarış duygusu yoktur. Çocuklar sadece kendi kendileri ile yarışırlar. Ödül ve ceza kullanılmaz. Küçükler büyükleri gözlemleyerek model alırlar, büyükler küçükleri kollayarak bildiklerini onlara öğretir aynı zamanda kendi bilgilerini de bu anlamda pekiştirme şansına sahip olurlar. Çocuklar arasında çocuk ve yetişkin arasında olandan çok daha doğal bir iletişim vardır. Yetişkinlerin koruyucu ve kollayıcı tavırlarındansa birbirlerine ne zaman yardım edilmesi gerektiğini en iyi çocuklar bilir.
Montessori okullarında kullanılan materyaller tamamen sistemin özel ve özgün materyalleridir. Her bir materyalin ayrı bir amacı ve sunuş yöntemi vardır. Montessori metodundan tam olarak olumlu geri dönüş alınabilmesi için bu materyallerin eğitim ortamında bir bütün olarak yer alması ve mutlaka Montessori eğitimi bilgi ve tecrübesi olan kişiler tarafından uygun ve düzenli bir sırada uygulanması gerekmektedir. Bu materyalleri ana başlıklar halinde aşağıdaki gibi gruplandırabiliriz:
Günlük Yaşam: Çocuğun günlük yaşantısı içinde her zaman karşılaştığı aktiviteleri pratik etmesini sağlar. Bu materyaller gerçek hayattaki ile tıpatıp aynıdır Tek fark çocuğun kullanabileceği ölçülerde olmasıdır.(Örnek: Ayakkabı bağcığı bağlama, saç örgüsü örme, limonata yapma)
Dil Materyalleri: Çocuğun sözel olarak kendini daha doğru ifade etmesine yardım edecek materyaller ayrıca okuma yazma çalışmaları için çok sağlam bir temel oluşturacak materyaller vardır. (Örnek: Sınıflandırılmış kartlar, Model harfler, Harfleri çizgi üzerine yerleştirme)
Genel Kültür: Coğrafya, zooloji, botanik Montessori okullarında ciddi anlamda işlenen konulardır. Dünyayı önce bir bütün olarak ele alırız. Kıtaları, coğrafi şekilleri vb. öğrendikten sonra zooloji ve botanik ile dünyayı dekore etmeye başlarız.( Örnek: Montessori okullarında doğru bir eğitim almış bir çocuk 6 yaşına geldiğinde Avrupa ve Asya ülkelerinin harita üzerindeki yerlerini, bayraklarını bilir. Yaprak çeşitlerini bilir ve gördüğü yaprakları iğne biçimli, böbrel biçimli, spatula biçimli vb. isimlendirir.)
Duyusal Materyaller: Çocuğun doğumundan itibaren duyu organları yolu ile zaten gözlemlediği ve zihnine kaydettiği bilgileri daha düzenli ve organize hale getirerek kullanılmasını sağlayan materyallerdir.(Örnek: Koklama termosları, ısı termosları, geometri kabini, tat alma egzersizi)
Matematik Materyalleri: Montessori okullarında amaç matematiğin temel mantığının çocuğa kazandırılması böylece çocuğa matematiğin sevdirilmesidir. Matematik materyallerimiz son derece organize bir biçimde en somuttan en soyuta doğru çocuğa matematiğin temel kavramlarını ve bakış açısını kazandırmak üzere düzenlenmiştir (Örnek: Sayma çubukları, renkli boncuk materyali, kesir çalışmaları, toplama yılanı)
Hedefimiz
Altay Çeşme Mahallesi Oba Çıkmazı Sok No 6 Maltepe Kaymakamlığı Karşısı Maltepe İstanbul 95014 TÜRKİYE
+0 216 371 10 44
GSM: +90 531 325 68 25
Facebook adresimiz: Neşeli Gökkuşağı Anaokulu Facebook